17 Nisan 2018 Salı

Alıntılar


beyoğlunun en güzel abisi ile ilgili görsel sonucu

BEYOĞLU'NUN EN GÜZEL ABİSİ

Türk edebiyatının en başarılı polisiye yazarı olarak tanınır Ahmet Ümit. Gaziantep'te, 12 Temmuz 1960'da doğmdu. Yedi çocuklu ailenin en küçüğüdür, babası kilim tüccarı, annesi terzidir. 14 yaşından itibaren sol görüşlü bir aktivist oldu. Sağcılarla çıkan bir çatışma yüzünden 24 arkadaşıyla birlikte Gaziantep'ten sürgün edildi ve liseyi Diyarbakır'ın Ergani ilçesinde tamamladı.
ahmet ümit ile ilgili görsel sonucu
1979'da Marmara Üniversitesi'nde Kamu Yönetimi bölümünde yükseköğretime başladı. Öğrencilik yıllarında tanıştığı Vildan ile evlenip Gül adında bir kızı oldu. 1980 darbesinden sonra profesyonel devrimci olarak çalıştı. Yazarlığa ilk adımını Atılım Dergisi'nde ardından Barış ve Sosyalizm Sorunları Dergisi'nde yazarak attı. 
İlk kitabı Sokağın Zulası (şiir) 1989 yılında yayımlandı. Ardından İstanbul Hatırası, Sultanın Ölümü, Patasana gibi ünlü kitaplar yazdı.
Ahmet Ümit'in romanları sağlam polisiye olmasının yanında derin sosyolojik ve psikolojik çözümlemeler içerir. 


Alıntılar

1)
"Cinayet işleyenler, kurbanlarıyla birlikte kendi huzurlarını da öldürürler."

2)
"Aşk nedir, Başkomiserim?"
"Bilmiyorum ki... Sevip de kavuşamamaktır, isteyip de alamamaktır, ne bileyim. Bir insanı yanında istemektir... Ama herkesin kendine göre bir aşk tarifi var."

3)
evsiz kadını ile ilgili görsel sonucu"Bu memlekette kadınların eti de, canı da sudan ucuzdur..."

4)
" Ama olmuyor işte, geçmiş adım adım takip ediyor insanı. Vakti, saati gelince de sen hazır mısın, değil misin diye sormadan çıkıyor karşına. "

5)
"'Kadınlar', diyor bir ses zihninin derinliklerinden, "Kadınlar, onlarla oynayamazsın... Oynadığını zannedersin ama bir de bakmışsın asıl oyuncak sen olmuşsun."

6)
"Evet, artık yaşlanmıştı Beyoğlu. Üstelik güzel bir yaşlanma değildi bu. İnsanlar iyi bakmamışlardı ona, yabancı seyyahların bir zamanlar dünyanın en çekici kadını olarak tarif ettikleri bu benzersiz yerin, vakitsiz çökerek adeta bir acuzeye dönüşmesi için ellerinden geleni yapmışlardı. Ancak barbarlara yakışır bir açgözlülükle, yüzyıllık binalarını yıkmış, zarif sokaklarının canına okumuş, zaten küçük olan meydanlarını iğrenç apartmanlarla doldurmuşlardı. Hala cazibesini koruması, bırakın korumayı, ayakta durması bile mucizeydi."
tarlabaşı ile ilgili görsel sonucu

7)
"...insanlar o kadar korkunç ki senin merakın, onların vahşetinin yanında masum kalır."

8)
sokak çocuÄŸu beyoÄŸlu ile ilgili görsel sonucu"Yanılıyordu, ama bozmak istemedim. Çünkü bazı gerçeklerin kimseye faydası yoktur."

9)
"Saklayacak değilim, kaybetmiş insanları, kazananlardan daha yakın bulurum kendime. Onların yaşadıklarında çok daha fazla merhamet vardır, çok daha fazla acı."

10)
"Hayat yaşadıklarımızdan çok hayal ettiklerimiz değil mi zaten?"